KÜRESELLEŞME SÜRECİ ve REKABET KURALLARI

KÜRESELLEŞME SÜRECİ ve REKABET KURALLARININ ULUSLARARASI DÜZEYDE ELE ALINIŞI

 

KÜRESELLEŞME

Küre kökünden gelen küreselleşme, ingilizce “globalization”, fransızcada “globalisation” sözcüklerinin karşılığı olarak dilimize 80’li yıllarda giren bir kavramdır. İngilizce “global” sözcüğü 400 yıldan fazla bir geçmişe dayansa da, “globalization”, “globalize”, “globalizing” gibi sözcüklerin ortak kullanımı 1960’lara kadar başlamamıştır. Bu kavramların günümüzdeki anlamda kullanımı 1980’li yıllarda uluslararası ekonomik kuruluşların rapor ve yayınlarında yer almaya başlamış, aynı yıllarda Harvard, Stanford, Columbia gibi Amerikan işletme okullarında kullanılarak yaygınlaşmıştır.

Küreselleşme, günümüz dünyasında yeni ortaya çıkan veya şimdilerde daha da belirgin hale gelen çeşitli faktörlerin etkisi sonucunda, insani varoluşun sosyal, kültürel ve iktisadi yönleri bakımından coğrafi sınırların önemini yitirmeye başlaması ile birlikte toplumların gitgide bunun bilincine varmaları sürecini ifade eden bir kavramdır. Bu süreç uluslar arasında her bakımdan karşılıklı bağımlılığı artırmakta ve hayatlarımızı gitgide daha fazla bizden çok uzakta meydana gelen olaylara ve alınan kararlara bağımlı hale getirmektedir.

Küreselleşmenin ortaya çıkardığı gelişmelerin başında karşılıklı bağımlılık gelmektedir. Karşılıklı bağımlılık, coğrafyaların ve ülkelerin aralarındaki ilişkilerin birbirinden ayrılmaz şekilde yoğunlaşması, ticari ve siyasi alanda bir bölgede yaşanan gelişmenin dünyanın bir başka bölgesini de etki altına almasıdır. Lester Thurow yeni oluşumdaki karşılıklı  bağımlılık için şunları söylemektedir:

“Küresel ekonomi artık herkesin dünya görüşüne şekil veriyor ve düşünce biçimlerini değiştiriyor. Her birey artık yeni bir gerçekle karşı karşıyadır. Herkes karşılıklı olarak birbirine bağlıdır ve arz ve talep kuralları eskisine göre artık çok farklıdır.”

Ulagay, yaptığı çalışmalarda küreselleşme sürecine yol açan  başlıca etmenleri şu şekilde sınıflandırmıştır:

“*Teknolojideki atılımın büyük bir ivme kazanması.

*İnternetin ve yeni ekonominin azalan getiri gibi ekonomi biliminin temel kavramlarını geliştirmesi, ilişki ağlarının öne çıkması.

*Üretimin küreselleşmesi ve şirket evliliklerinin gündeme gelmesi.

*Uluslararası mal ve hizmet hareketlerinin ve küresel pazara yönelişin hızlanması.

*Uluslararası sermaye hareketlerinin büyük bir hız ve yoğunluk kazanması ve uluslararası finans sisteminin yüksek riskli, çok karmaşık bir yapı oluşturması.

*Hisse senedi borsalarının çok daha geniş tabanlı hale gelmesi ve kapitalizasyon değerlerinin katlanması.

*A.B.D’nin bu süreçte belirgin bir üstünlük elde etmesi.

*Uluslararası işbölümü yeniden belirlenirken gelişmekte olan kimi ülkelerin bundan yararlanmaya çalışması.”

Küreselleşmeye eleştirel bir açıdan bakan Oran, Kazgan ve Yeldan’ın görüşleri şu şekildedir: Oran’a göre, içinde bulunduğumuz süreç küreselleşmenin üçüncü aşaması olarak tarif edilmektedir. Üçüncü küreselleşmede, 1970’lerden bugüne yaklaşık 10’ar yıllık dönemler halinde üç tane itici güç ortaya çıkmıştır. Bunlardan birincisi 1970’lerde çok uluslu şirketlerin güçlenmesi, adeta yeniden doğması; ikincisi, 1980’lerde yapılan iletişim devrimi, özellikle optik kablonun ve bilgisayarın ortaya çıkmasıyla meydana çıkan iletişim devrimi; üçüncüsü de 1990’larda Sovyet blokunun çökmesi üzerine batının rakibinin kalmamasıdır. Yaklaşık onar yıl arayla meydana gelen bu üç gelişme birbirini izleyerek ve birbirini güçlendirerek üçüncü küreselleşmenin itici gücünü teşkil etmişlerdir. 

Kazgan’a göre küreselleşme ;

“…temelde karlılığı yükseltmek amacıyla merkez sermayesinin otonom (kendiliğinden) hareketinin her biçimiyle bütün sınırları adım adım zorlayarak yıkmasını, böylece karını ençoklaştırmayı gerçekleştirmesini anlatan bir süreçtir.”

Küreselleşmeye eleştirel yaklaşan bir diğer isim olan Yeldan ise küreselleşme olgusunu, ulusal ekonomilerin dünya piyasalarıyla eklemlenmesi ve bütün iktisadi karar süreçlerinin giderek dünya kapitalizminin sermaye birikimine yönelik dinamikleriyle belirlenmesi olarak yorumlamaktadır. Yeldan, kapitalizmin gelişme dinamiklerine paralel olarak, dünya ekonomisinin ayrılmaz bir bütün olarak algılanması gereğine karşın, uluslararası birikim sürecinin özellikle 1970’li yıllardan itibaren hız kazandığı ve bilgi-işlem teknolojilerindeki gelişmeleri de arkasına alarak tüm dünyayı tek bir pazara dönüştürdüğü düşüncesindedir. 

            Ulagay  küreselleşme üzerine yapılan tartışmalardaki tarafların savlarını üç ana eğilimde toplamıştır:

Ulagay, birinci grubu aşırı küreselleşmeciler olarak nitelendirmektedir:

“*Tarihte ilk kez gerçekten küresel bir uygarlık kurulmaktadır.

 *Dünya tek pazara gitmekte, ulusal ekonomilerin yerini uluslararası üretim ağlarından oluşan küresel ekonomi almaktadır.

 *İletişimdeki patlama bütün kültürleri birbirine yaklaştırmakta ve melez bir kültürün oluşumuna zemin hazırlamaktadır.

 *Küreselleşme süreci eski hiyerarşileri kırarak yeni kazananlar ve kaybedenler yaratmaktadır.

 *Bu ortamda siyaset de biçim değiştirmekte, ekonomiyi küresel oyununun gereklerine göre yönetmekten başka seçeneği olmayan ulusal hükümetlerin gündeminde ekonomi politikalarının toplumsal sonuçlarını yönetmek işlevi öne çıkmaktadır.

 *Bu süreçte giderek ulus devletin işlevlerini üstlenecek yeni toplumsal örgütlenme biçimleri gelişmektedir.

 *Küresel düzenin uyum içinde işlemesi için gerekli olan küresel kurumlar giderek gelişecektir.

 *Bu süreçte inişler-çıkışlar olabilir ama küreselleme sürecinin durdurulması ya da geriye çevrilmesi olanaksızdır, tek bir küresel uygarlığa doğru gidişi kimse durduramaz.”

Ulagay, ikinci grubu aşırı küreselleşmecilerin karşısında yer alan, red cephesi olarak adlandırmaktadır:

“*Küreselleşme tarihte ilk kez yaşanan bir olgu değildir. Şimdi yaşanmakta olan aslında 3. küreselleşme dalgasıdır ve bu da diğerleri gibi gelip geçecektir.

*Şimdi küreselleşme adı altında yaşanmakta olan kavram aslında yeni bir tür emperyalizmdir. A.B.D.’den önce de dünyaya bütünüyle hakim olma ve yön verme hevesine kapılan güçler olmuştur.

*Ulusal ekonomilerin ortadan kalkmakta olduğu da doğru değildir, yalnızca ulusal ekonomiler arasındaki bağlar ve ilişkiler artmaktadır.

*Bu koşullarda düzenleyici ve yönlendirici işlevleriyle ulusal devletin önemi azalmakta değil, artmaktadır.

*Küresel bütünleşmeden önce bölgesel bütünleşmeler gündemdedir.

*Küreselleşme ülkeler içinde dünya boyutunda eşitsizlikleri artırmakta, zenginle yoksul ve kuzey yarımküreyle güney yarımküre arasındaki gelir uçurumlarını derinleştirmektedir.

*İnsanlık kültürel bir homojenleşmeye doğru değil, ırkçılık, milliyetçilik ve köktendincilikle beslenen yeni bir parçalanmaya doğru gitmektedir.”

İlk iki eğilimden farklı olarak kesin yargılara varmayan üçüncü eğilim ise küreselleşmenin çok boyutlu bir dönüşüm sürecinin bir boyutu olduğunu ve halen yaşanmakta olan bir sürecin nasıl sonuçlanacağını kestirmenin mümkün olmadığını savunmaktadır. Ulagay bu görüşün temel özelliklerini şöyle sınıflandırmaktadır:

“*Dünyamız nasıl sonuçlanacağı şimdiden bilinemeyen, kapsamlı bir değişim ve dönüşüm süreci yaşamaktadır.

*Küreselleşmenin itici gücü olarak yön verdiği bu süreçte ülkelerin “içişleri” ve “dış işleri” ya da uluslararası ilişkileri arasındaki ayrım giderek belirsizleşmektedir.

*Ancak etki alanı tarihte benzeri görülmemiş biçimde yaygınlaştıran küresel bir sistemin oluşmakta olması, tek bir küresel sistemin oluşmakta olması tek bir küresel toplumun oluşmakta olduğu anlamına gelmemektedir. Yaşanmakta olan süreç kimi ülkeleri, toplumları ve toplulukları küresel düzenle bütünleştirirken kimilerini de marjinalize etmektedir.

*Ekonomik küreselleşme süreci, ulusal ekonomileri küresel bir perspektifle yeniden organize olmaya zorlamaktadır.

*Küreselleşme, ulusal devletlerin ve hükümetlerin gücünü, işlevlerini ve yetkilerini yeniden tanımlamaktadır. Hükümranlık hakkının uluslararası, ulusal ve yerel örgütler arasında yeniden paylaşımı söz konusudur. Diğer bir ifadeyle yeni bir hükümranlık rejimi ortaya çıkmaktadır.

*Yeni dünya düzeninde ulusal sınırlarla bağımlı olmayan kurumlar, uluslarüstü şirketler, uluslararası niteliği bulunan toplumsal örgütler ve düzenleyici kurumların önem kazanması, sistemi salt devlet odaklı olmaktan çıkarmaktadır.    

*Bununla beraber ulus-devletin önemi azalmış değildir. Yaşanan karmaşık süreçte ulusal stratejiyi belirlemek ve küresel düzene uyum sağlamak için ulus devletin görevleri daha da ağırlaşmıştır.”

Farklı yaklaşımların ve tanımların da ortaya koyduğu gibi küreselleşme, ekonomi, siyaset, hukuk, çevre, bilim ve teknoloji alanlarına etkisi olan çok boyutlu bir kavramdır. Bazı yazarlar globalleşmenin gruplar arasındaki çatlakları derinleştirdiklerine işaret etmektedir. Yani global pazarlara açılma kabiliyet ve hareketliliğine sahip olanlar ve bu avantajlara sahip olmayanlar veya sahip olsalar da piyasaların kontrolsüz yaygınlaşmasını sosyal istikrar açısından zararlı görüp sıkı sıkıya bağlı olanlar bu karşıtlığı oluşturmaktadır.

Rodrik de gelecekteki tehlikeyi şöyle ifade etmektedir :

“Globalleşmenin dünyayı sürükleyeceği yol belirsizliğini korumaktadır. Globalleşmenin sürekli olacağı garanti edilemez, bunun sonuçları akıllıca ve yaratıcı bir şekilde ele alınmazsa, dünya tekrar bir kapanma sürecine girebilir.”    

Her ne kadar araştırmacılar küreselleşmeyi teknolojideki atılıma bağlı olarak üretim tarzını, yaşam biçimini, insanların hayata ve dünyaya bakışını değiştiren bir süreç olarak tanımlasalar da, bu durum geniş kapsamlı bir dönüşümün bir uzantısı ve küreselleşmeye atfedilen sonuçlar da bu dönüşümün sonuçları olarak kabul edilmektedir.

Şahin küreselleşmeyi ekonomik boyutu ile ele aldığı çalışmasında şöyle bir tanım vermektedir:

“Küreselleşme üretim faktörlerinin,emeğin, sermayenin ve ürünlerin ülkeler arasında dolaşımının serbestleştirilmesi ve serbest piyasa kurallarının geniş yetkilerle donatılmış uluslararası ekonomik kuruluşlar tarafından denetlendiği ve dünya çapında, ekonomilerin serbest piyasa koşullarında birbiriyle bütünleştiği bir süreçtir. Bu haliyle küreselleşme bir dünya sistemi halini almıştır.” 

Çukurova Marka Patent Kalite Yönetim ve Danışmanlık olarak özellikle ihracat yapan firmalarımıza ve ihracata hazırlanan firmalarımıza pazarda karşılaşacakları problemlerden en az şekilde etkilenmeleri için sürekli danışmanlık kavramını tavsiye ediyoruz. bu süreçte uzman mühendislerimizle birlikte üretim prosesinin yanında kalite yönetim prosesi ve dış ticaret için gerekli olan depolama ve sevkiyat süreçlerinizin verimli bir şekilde çalışması için şirketimizden destek almanızı tavsiye ederiz. 

Çukurova Marka Patent Kalite Yönetim ve Danışmanlık olarak, özelilkle İstanbul'da, İzmit'te, Bursa'da, Adana'da, Mersin Serbest Bölgede, Gaziantep Organize Sanayi, Hatay'da, Antakya'da, İskenderun Organize sanayi bölgesinde marka tescil, patent tescil, faydalı model tescil, kalite yönetim sistemleri danışmanlığı, GMP İyi üretim Uygulamaları danışmanlığı, Gıda Güvenlik sistemleri danışmanlığı ve belgelendirmesi, Barkod tescili, Alan adı tescili ve Kosgeb, DOĞAKA,TKDK, Kırsal Kalkınma, Bölgesel devlet teşvikleri, Yatırım Teşvikleri gibi konularda etkin hizmetler sunarak sürekli müşterilerimizin yanında olmaktan mutluluk duymaktayız. 

 

Osman ÇEKİRGE

Kurucu Ortak-Endüstri Mühendisi

+905333909033 - 444 8 148

info@cukurovapatent.com 

 

 


 


İstanbul Cad.No:5 Pelin İş Merkezi Kat:4 No:121 (Nimet Abla Gişesi Üstü) Bakırköy - İstanbul
444 8 148
0533 390 90 33
0532 696 19 56
info@cukurovapatent.com
CEYHUN ATIF KANSU CAD. 1387. SK. NO:1/3 BALGAT ÇANKAYA- ANKARA
444 8 148
0532 696 19 56
0533 390 90 33
info@cukurovapatent.com
Sümer Mah. 69051. Sok. Hatice Hatun Apt. A Blok Kat:1 No:1(Denizbank Üstü) Seyhan ADANA
444 8 148
0553 057 26 33
0553 057 26 32
adana@cukurovapatent.com
Kavaslı Mahallesi Atatürk Bulvarı Ahmet Gürses Apt. No:81/6 Antakya/Hatay
444 8 148
0543 685 41 52
0530 353 93 99
info@cukurovapatent.com
Merkez Güvenevler Mahallesi, 1947.Sokak, Bahçekent 2 Apt. No:3/4 Yenişehir/Mersin
444 8 148
0549 289 61 63
0543 685 41 52
info@cukurovapatent.com
Güvenevler Mahallesi, Duisburg Bulvarı, No:20/A Şehitkamil / GAZİANTEP
444 8 148
0532 696 19 56
0543 685 41 52
info@cukurovapatent.com
Esenler Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi 34/34 Merkez / ÇANAKKALE
444 8 148
0533 390 90 33
0532 696 19 56
info@cukurovapatent.com
Şazibey Mahallesi, Biriketçiler Caddesi, No:12 Merkez / Kahramanmaraş
444 8 148
0533 390 90 33
0543 685 41 52
info@cukurovapatent.com
Ebulfeyz Elçibey Cad. No: 32 Taşpazar Mah. Merkez / AKSARAY
444 8 148
0543 685 41 52
0533 390 90 33
info@cukurovapatent.com
Yeni Mahalle Yıldırım Beyazıt Soko No:14 Kestel/BURSA
444 8 148
0533 390 90 33
0532 696 19 56
info@cukurovapatent.com
Dörtyol Sanayi Sitesi 16. Sokak No: 25 Arifiye / SAKARYA
444 8 148
0532 247 76 69
0533 390 90 33
info@cukurovapatent.com

Adana Marka Tescili

Çukurova Marka Patent Kalite Yönetim ve Danımanlık firması olarak Adana ili Barajyolu mevkiinde bulunan ve 5 yıldır faaliyette olan şubemiz ile Adana firmalarına marka tescil, patent tescil, tasarım tescil, faydalı model tescil, barkod numarası tescil, gln numarası tescil, domain tescil(alan adı tescil), Iso 9001, Iso 14001, Iso 45001 ve Iso 22716 GMP Belgelendirme hizmetlerini kurumsal bir şekilde sunmaktayız. Adana şube için 0322 225 8233 numaralı hattımızla irtibata geçebilirsiniz.

Hatay Marka Tescili

Çukurova Marka Patent Kalite Yönetim ve Danımanlık firması olarak Hatay ili Antakya ilçesinde 2010 yılında kurulan ve 12 yıldır faaliyette olan şubemiz ile Hatay firmalarına marka tescil, patent tescil, tasarım tescil, faydalı model tescil, barkod numarası tescil, gln numarası tescil, domain tescil(alan adı tescil), Iso 9001, Iso 14001, Iso 45001 ve Iso 22716 GMP Belgelendirme hizmetlerini kurumsal bir şekilde sunmaktayız. Hatay şube randevu ve daha fazlası için 0326 225 13 33 numaralı hattımızla irtibata geçebilirsiniz. Marka tescil konularında ve merak ettiğiniz diğer konular için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. www.cukurovamarka.com

İstanbul Marka Tescili

Sanayi ve Ticaret şehrimiz olan İstanbul'da marka tescil konusu ve diğer hizmetlerimiz için ofisimizi ziyaret edebilirsiniz.

Adana Danışmanlık

Kaliteli ve verim alacağınız danışmanlık hizmetlerimiz konularında profesyonel mühendislerimizle danışmanlık hizmeti vermekteyiz.

Mersin Marka Tescili

Marka Tescil konusunda da oldukça gelişen şehrimize şubelerimizde değer katmaya devam ediyoruz.

Marka Tescil Sorgulama

Tescil etmek istediğiniz ismin araştırmasını yapıp, işimizi büyük titizlikle yapıyoruz.

ISO belgesi

ISO belgesi konusunda kalite belgelendirme hususunda hizmet verdiğimiz, sertifikalı eğitimler verdiğimiz ofislerimiz mevcuttur.Eğitim takvimimize şu linkten ulaşabilirsiniz. Eğitim Takvimi

Marka Tescil Yenileme

Sürdürülebilir kalıcılığı yakalamak için markanızı yenileyin. Hukuki savaşlardan korumak adına marka tescilinizi uzatmaktan memnuniyet duyarız.

Çukurova Patent ve Danışmanlık ® Tüm Hakları Saklıdır. © 2006 - 2020
  • Sizi Arayalım
  • Adınız soyadınız
  • İl Seçimi
  • Birim Seçimi
  • Telefon Numaranız